- Günübirlik Edirne Gezisi
- Edirne Doğal Yaşam Çiftliği
- Havsa’da Ne Yenir?
- Yardımcı Peynirleri
Bugün sizlerle dört kuşaklık tarihi ile Edirne’nin meşhur Yardımcı Peynirleri Fabrikası’nı gezeceğiz. Sizlere söz konusu peynirlerin tarihçesinden de bahsedeceğim.
Yıllarca İstanbul’da yaşamış bir Edirneli olarak memleketimi her ziyaretim öncesinde dostlarıma, arkadaşlarıma sorduğum soru;
-İstediğin bir şey var mı? oluyordu. Aldığım cevap ise kısa ve netti;
-Evet meşhur Yardımcı Peyniri istiyorum.
Edirne’nin en güzel peynirinin Yardımcı olduğunu o yıllarda öğreniyorum ve ilk defa İstanbul’da duyduğumu da itiraf ediyorum.
-Aaa nasıl bilmezsin! söylemlerine de zaman zaman maruz kalmışlığım olmuştur. Biz yıllardır mahallemizin bakkalı olan İlhan Abimizden Elçili Peyniri alıyorduk.
Havaların serin olduğu dönemlerde ise annemin kendi elleri ile yaptığı köy peynirini tercih ediyorduk ki tuz oranını bize göre ayarladığı için harika bir tat ortaya çıkıyor.
Tabii Trakya’da bugün orta yaş üzeri birçok kadın peynir, tereyağı, kaymak yapmayı çok iyi bildiği için Edirne’nin Peynir markaları ve bu alanda popüler olduğu bizim ilgi alanımızda değildi.
Araya giren pandemi, kapanmalar ve kısıtlamalarla memleket ziyaretlerimizin arası açıldığında ise diğer markalar ilgi alanıma girmeye başladı.
Yardımcı Peynirlerinin ise birçok yerde şubelerini görmeye başladım. Yeni açılan şubelerini gördüğümde hızlı büyümesine sevindim.
Memleketimin markası olması ve İstanbul’da yaşayan yurdumun farklı şehirlerinde ki arkadaşlarımın ise Edirne ve Yardımcı Peynirlerini bir bütün olarak görmesi memleket özlemi içerisinde bana gurur oldu.
“En sevdiğim” eniştem Fatih, kuzenim Yeşim Kılıç Bozkurt’un eşi ve memleketi Samsun. Evliliklerinin ilk yıllarında bizlere ‘’Yardımcı’’ Edirne’nin en güzel peynir markası diyenler arasında.
Bugün Migros, Onur vb. Birçok market zincirinin şarküteri reyonlarında Yardımcı Peynirlerini bulabiliyoruz.
Algıda seçicilik oluştuğu için birçok markette- Aaa Yardımcı! diyebiliyorum. Neden Yardımcı Peynirlerini yazıyorum sorunuza cevabım tarihi hakkında bilgi sahibi olmamam ve tüm merakımın bu yaz başlaması olur.
Beni tanıyanlarınız ya da sosyal medyadan takip eden okurlarım bu yaz evlendiğimi biliyor. Bilmeyenler için söyleyebileceğim ise; evliliğimle birlikte Edirne’nin Havsa ilçesine yerleşmiş olmama rağmen
eşim Ali Dezcan’nın Havsa’ya bağlı çok güzel bir köy olan Musulça’yı ve Yardımcı Peynirlerinin sahibi Mustafa Yardımcı’nın da bu köyden olduğunu öğreniyor olmam. Bu köyün gelini olduğum için çok çok mutluyum.
Pandemi sebebiyle ertelenmiş düğünler köyde yoğun bir trafik oluşturdu. Bu düğünlere katılımım ise neredeyse tüm köyü tanıyor olmama vesile oldu. Bende bıraktığı izlenim mutlu, huzurlu, neşeli bir köy
olması. Her bir insanı öyle güzel bir yüreğe, yüksek enerjiye sahip ki, onlarla vakit geçirmek inanılmaz keyifli.
Gönlümü fetheden köye ilk gidişimde içinden geçtiğim meydanda bulunan bayrağımız ve Atamızın Heykeli oldu.
Alışıla gelmişin dışında genç ve girişken bir muhtarımız var. Deniz Bey bence Musulça Köyü için büyük şans. Başarıları daim olsun, duruşunu, diyaloglarını takdir ettiğimi söylemeliyim.
Havsa ’da bulunan kuzenlerim ve arkadaşlarımın bana söylediği bu köyün Atatürk’ü seven bir köy olduğu ve bence kesinlikle haklılar.
Sonrasında ise Ali’nin aile evine gittik ve burada Abbas Baba, Hatun Anne ile tanıştım. Tabii o gün ilk tanıştığım akraba ve komşularımız Serpil ve Saime Hanımlardı.
Her birinde hissettiğim sıcaklık, samimiyet ve heyecan bugünün sağlam diyaloglarının temelleri oldu.
Saime hanım bugün 70 yaş civarında ve Halk edebiyatımızda geniş kitlelerin bildiği manilere fazlasıyla hâkim ve iyi bir mâni yakıcı diyebilirim. Anonim olan manilerin ilk söyleyeni genelde belli değildir.
Kızımızın adı Sevdiye
Köyümüz Belediye
Herkes bana düşman oldu
Seni sevdim diye
Tabii bu maniyi benim için kendisi yaktı, yani ilk söyleyeni belli. Buna benzer birçok manisi olduğunu da söylemeliyim. Bir de çocukluğundan gelen favori türküsü var.
Aman aman elmalı, seni nerde bulmalı,
Seni bulduğum yerde sıkı sıkı sarmalı, diye devam ediyor.
Bu köy sakinleri hayattan keyif alarak yaşayan mutlu insanlar. Sıfır stres ile her biri çok çok güzeller. Hele Abbas Babamın anılarını dinlemek zamanla eğlenceli bir ritüele dönüştü. Yardımcı Peynirlerini de bu vesile ile sık duymaya başladım.
Mustafa Yardımcı Abbas babamın çocukluk arkadaşı ve bugünün gençlerinin kanka diye adlandırdığı ama onların döneminin aretliği “Ahiretlik”de diyebilirim. Bu iki ahiretliğin çocuklukları birlikte geçmiş. Birlikte müzik yapıyorlarmış ve müzik aletleri de kendi icatları oluyor. Tenekeyi davul, ayçiçeği sapını zurna olarak kullanıyorlar.
Bugün Ali’den öğrendiğim kadarıyla, babam zurna çalmayı geliştirememiş ama Mustafa Yardımcı bateride epey gelişmiş ve hala çalmaya devam ediyormuş.
Tabii bu iki ahiretliklerin 74 yaşında olduklarını ve eskimeyen dostluklarının hala devam etmesi ayrı bir değer. Her ikisi de sevgi ve saygı ekmiş bu dostluğa. Çıkarsız, menfaatsiz, birbirlerini olduğu gibi kabul ederek sağlam temellere oturtmuş.
Bu dostluk çok güzel geldi mi sizlere de? Eskimeyen dostlarımız hayatımızda daim olsun. İşte bu dostluk öykülerini dinlemek benimde merakımı tetikledi ve başladım araştırmaya.
Yardımcı Süt Ürünleri’nin tarihine baktığımda Cumhuriyet’imizin ilk yıllarına kadar gidiyorum. Karşımda dört kuşaktır yaşayan bir tarih var ve mutlaka sizlerle de paylaşmalıyım.
Yardımcı Peynirlerinin Tarihi
Ticaretin çoğunlukla Musevi ve Ermeni vatandaşlarımız tarafından icrasının yaygın olduğu o yıllarda Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, her bölgenin gelişmesi ve kalkınması için bölgelerinde ticaret yapabilecek kişileri teşvik etmiş.
Bu teşvikler; savaştan çıkan ülkemizin kalkınma ve sanayileşme sürecini hızlandırarak gelişmesi ile gelecekte ekonomimizin temellerini oluşturacak önemli bir mücadelenin başlangıcını oluşturuyor. mBüyükbaba Cafer Yardımcı’da bu teşviklerle bugün marka olan Yardımcı Süt Ürünleri’ni 1933 yılında kuruyor. Zamanı geldiğinde ise oğul Yaşar Yardımcı’ya devrediyor.
Oğul Yaşar Yardımcı’da zorlu bir gelişme sürecinin ardından bayrağı babadan oğula geleneğine uyarak oğlu Mustafa Yardımcı’ya teslim ediyor. Her geçen gün gelişerek yol alan marka Mustafa Yardımcı ile kurumsal kimliğini kazanıyor.
Bugün Mustafa Yardımcı’da oğulları Doruk Yardımcı ve Demir Yardımcı ile ivme kazanan şirketlerinde kendilerini güncelleyerek ve teknolojiyi kullanarak ama geleneklerine de bağlı bir şekilde üretiml erine devam ediyor.
Kurumsallaşma kadar sosyal duyarlılığın da bilinciyle Yardımcı Ailesi geçmişten bugünümüze sosyal projelerde yer alarak bölgesine yararlı olmaya devam etmesi bölge halkı için büyük şans.
Ülkemizin geleceğinin tarımdan geçtiğini savunan Mustafa Yardımcı geliştirdiği projelerle ecdadından aldığı ahlak ve görgüyü oğullarına da aktararak devam ettiriyor.
Bugün Musulça Köyü’ne her gidişimizde modern tesisin önünden geçiyoruz. Sütü bölge köylerden toplaması ile yaptığı %100 doğal üretim sayesinde lezzetinden taviz vermediğini düşünüyorum.
Trakya’ya geldiğinizde birçok yerde ‘’Yardımcı Peynirleri Satış Mağazası’’ görmeniz mümkün. Alışverişinizi yapabileceğiniz gibi hala denemediyseniz tadım yapmanızı da mutlaka öneriyorum.
Edirne’yi günübirlik gezmek isterseniz Günübirlik Edirne Gezisi başlıklı yazımıza da bakmayı unutmayın.