- 2400 Yıllık Felsefe Okulu Behramkale Köyü
- Assos Antik Liman Gezisi
- Babakale, Osmanlının Yaptırdığı Son Kale
- Bababurnu, Asya Kıtası’nın En Batı Ucu
- Geyikli Plajı’nda Bir Gün (Odunluk İskelesi)
- Polente Feneri’nde Gün Batımı
- Bozcaada Ayazma Plajı’nda Bir Gün
- Bozcaada Tekne Turu
- Bozcaada’da Ne Yenir Nerede Yenir?
- Bozcaada Sokakları’nda Küçük Bir Gezi
- Her Şeyiyle Bir Bozcaada Gezisi
- Alexandria Troas Antik Kenti
- Kilitbahir Kalesi, Piri Reis’in Dünya Haritasını Çizdiği Yer
- Salim Mutlu Özel Harp Anıları Müzesi
- Tarih ve Deniz Harikası Assos
- Çanakkale Şehitler Abidesi
- Conk Bayırı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurulduğu Yerdir.
- Mehmet Akif Ersoy Evi
- Ayazma Pınarı Tabiat Parkı
Bayramiç gezimiz esnasında ilçenin hemen merkezinde yer alan Mehmet Akif Ersoy Evi’ni de ziyaret etme imkanı bulduk.
Ailenin yaşadığı ev Bayramiç Belediyesi tarafından satın alınarak Türkiye’nin ağır sanayi kuruluşlarından İÇDAŞ ile hazırlanan protokol kapsamında yıkılıp 2016 yılında tekrar eski halin uygun bir şekilde inşa edilmiş.
Ev 2 katlı ve 4 odası müze olarak gösteriye açılmış. Öncelikle belirtmek gerek bahse konu ev şairin İstiklal Marşı’nı yazdığı yer değil. Sadece 11 yaşına kadar yaşadığı yer. Ancak doğduğu ev olması ve onu tanımak için imkan sağlaması nedeniyle önemli.
Mehmet Akif Ersoy Evi Ulaşım
Merkezde bulunan eve ulamak çok kolay. Evin olduğu yerde otopark imkanı kısıtlı. Bu nedenle araba ile geldiyseniz merkezde bırakmanız uygun olur. Ev zaten merkezde olduğu için kısa bir yürüyüş ile ulaşabilirsiniz.
Adres: Camicedit, Şair, M. Akif Ersoy Sk. No:2, 17700 Bayramiç/Çanakkale Tel: 02867731016
Mehmet Akif Ersoy Evi Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti
Pazartesi hariç her gün 10.00-17.00 saatleri arasında açık. Giriş ise ücretsiz.
Mehmet Akif Ersoy Evi Gezisi
Önce kısaca şairin hayatını anlatalım. Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy 1873 yılının Aralık ayında Bayramiç’te doğmuş.
Babası Arnavutluk’tan okumak için İstanbul’a gelen Mehmet Tahir Efendi, annesi Buharalı Emine Şerife Hanım imiş. Babası Bayramiç Taşköprü Camii’ne imam olarak atanınca Mehmet Akif’in çocukluğu da 11 yaşına kadar Bayramiç’te bu evde geçmiş.
1877 yılında babası Fatih Medresesi’ne tayin edilince İstanbul’a taşınmışlar. 1877 yılında mahalle mektebine başlamış oradan 1879 yılında ilkokula (İptidâî Mektep) geçmiş. Bu dönemde babasından da Arapça öğrenmeye başlamış.
1882 yılında ortaokula (Rüştiye) kaydolmuş aynı zamanda Fatih Camii’nde Farsça derslerini takip etmiş. Bu dönemde şiire olan merakı başlamış.
1886 yılında liseye (Mülkiye İdâdîsi) kaydolmuş. Malesef babası 1888 yılında vefat edince okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmış. 1889 yılında da evleri yanınca annesi ile çok kötü bir dönem geçirmişler. Neyse ki babasının talebelerinden biri aynı arsaya onlar için küçük bir baraka inşa etmiş.
O dönemde yeni yeni açılmaya başlayan yatılı Baytar Mektebine kayıt yaptırmış. Burada hem şiirle hem de güreş ile ilgilenmiş. 1893 yılında okulu birincilikle bitirmiş ve Baytar Müfettiş Yardımcısı olarak tayin görmüş. 1913 yılına kadar memur olarak bu göreve devam etmiş. Bu esnada Resimli Gazete’de, Servet-i Fünûn Dergisi’nde şiirleri ve yazıları yayımlanmış.
Harbiye Nezâreti’ne bağlı Teşkîlât-ı Mahsûsa’dan gelen teklif üzerine 1914 yılında Berlin’e gitmiş burada İngilizlerle birlikte Osmanlı’ya karşı savaşırken Almanlara esir düşmüş Müslümanların kamplarında incelemelerde bulunmuş ve farkında olmadan Osmanlı’ya karşı savaşan bu Müslüman esirleri aydınlatmaya çalışmış.
Mehmet Akif Ersoy 1915 yılında Berlin’den dönmüş. Berlin’de yazdığı şiirler Sebilürreşad Dergileri’nde yayımlanmış. (Bu dergi sonraki yıllarda aralıklarla kapatılmış. ) Bu dönemde Necit, Medine, Beyrut ve Şam seyahatleri yapmış ve İstanbul’a dönmüş.
1918 yılında Mekke Emiri olarak tayin edilen Şerif Ali Haydar Paşa’nın daveti ile baş katip olarak Lübnan’a gitmiş.
1920 yılında milli mücadele hareketine katılmak üzere Balıkesir’e dönmüş. Burada ve sonrasında İstanbul’da halkı birliğe ve direnmeye ikna etmeye çalışmış çalışmış ve Ankara’ya gitmiş.
24 Nisan yani meclisin açılışından bir güm sonra Ankara’da Mustafa Kemal ile ilk defa karşılaşmış ve sohbet etmişler. Mustafa Kemal’in teklifi ile Burdur milletvekili olmuş ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde hem halka hem de askerlerimize milli mücadeleyi teşvik edici konuşmalar yapmış.
1920 yılında o zamanın Eğitim Bakanlığı mili marş güftesi için bir yarışma açmış 700’den fazla eser yarışmış ancak hiç biri beğenilmemiş. Mehmet Akif para ödülü olduğu için bu yarışmaya katılmamış.
Dönemin bakan vekili Hamdullah Suphi’nin ısrarı ve para ödülünün kaldırılması sonucu Mehmet Akif, Ankara’daki ikametgahı Taceddin Dergahı’nda İstiklal Marşı’nı yazmış.
Meclisin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda Hamdullah Suphi tarafından okunan şiir milletvekillerinin çoğunluğunca kabul edilerek İstiklal Marşımız olmuş.
Milli Mücadele sonrası Mehmet Akif, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın daveti üzerine Mısır’a gitmiş ve hayatını burada geçirmiş.
1935 yılında rahatsızlanınca siroz hastalığına tutulunca İstanbul’a dönmüş ancak tedavi görmesine rağmen 1936 yılında İstanbul Beyoğlu Mısır Apartmanı’nda vefat etmiş.
Yazının kapak fotoğrafında gözüken odada Akif’in, çalışma masası başında yazdığı yazılarını kontrol edip gazete okumasına ilişkin canlandırma yer alıyor.
Odanın bir köşesinde nüfus cüzdanının büyük boy basılı hali diğer diğer köşesinde ise Ersoy’un 1911-1933 yıllarında yayımladığı 7 şiir kitabındaki şiirleri bir araya getiren “Safahat” adlı eseri görülüyor.
Mehmet Akif Ersoy hayattayken 7 ayrı kitap halinde basılan Safahat, vefatının ardından tek cilt olarak yayımlanmıştır. Aruz ölçüsüyle yazılan kitapların tamamı 11240 mısralık 108 manzumeden oluşuyor. Olgunluk dönemine ait İstiklal Marşı hariç tüm şiirleri bu kitapta bulunuyor. Bir şiir kitabı olan eser Türkiye’de en çok basılan kitap olma özelliğine de sahip.
Evin giriş katında Emine Şerife Hanım’ın masa başında oturduğu anı simgeleyen bal mumu heykeli bulunuyor.
Müzenin ikinci katında ise Mehmet Tahir Efendi’nin sedirde oturduğu an ile Mehmet Akif Ersoy’un 11 yaşındaki hali canlandırılıyor.
Değerlendirme
Akif’i anlatan yüzlerce kitabın yanı sıra kendisine ait çok sayıda fotoğraf ile ilk kez milletvekili olduğu gün çektirdiği orijinal vesikalık fotoğrafının da yer aldığı müzenin onu tanımak isteyenler için güzel bir imkan sağladığını düşünüyorum. Eğer Bayramiç’e yolunuz düşerse mutlaka uğramanızda fayda var.
Çanakkale ile ilgili diğer yazılarımız için Çanakkale Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.