Kimdir?

Serhat Çelebioğlu

Merhaba ben Serhat Çelebioğlu. Niteliklerimden bahsedip sizi etkilemeye çalışmayacağım. Yeterince eğitimim yeterince de kariyerim var. Sorunun cevabına gelince aslında bu aynı zamanda girince keyif alacağınızı ümit ettiğim sitenin açılma amacını da içeriyor.

Cevabı Verilmesi Gereken 3 Soru

Hayatımızı nasıl geçiriyoruz? Kendimize ne kadar zaman ayırıyoruz? Kazandığımız parayı nasıl harcıyoruz? Şimdi size sırayla bu üç soruya kişisel gözlemlerim çerçevesinde cevap vereceğim.

-Hayatımızı nasıl geçiriyoruz?

Benim gibi fakir bir aileden geldiyseniz veya kurtarılamaz hayattan zevk almayanlar grubundan değilseniz ilk soruya pozitif cevap verme yaşınız muhtemelen 40 ve üstüdür. Maalesef çoğumuz hayatta bir yerlere gelmeye çalışırken hayatın kendisinin hızla akıp gittiğini fark etmeyip sonra da pişman oluyoruz.

-Kendimize ne kadar zaman ayırıyoruz?

Kendinize zaman ayırmaya gelince Türkiye’de yaşadığınıza göre 15-65 yaş aralığında eğitim, iş, yol ile geçen hayatınızın sadece cuma-pazar aralığına ve toplam 15-30 günlük izinlere sıkıştığını bu sürenin de ailenin diğer bireylerinin ihtiyaçlarıyla geçirildiğini, kalan size bir şeyler katabilecek kısmı kendinize zaman ayırmak kabul etsek bile bunun minimum zamana eşdeğer olduğunu biliyoruz. 65 yaşına geldiniz artık istediğiniz kadar vaktiniz var. Ancak, özgürlüğünüz paranız bile olsa maalesef artık sağlığınız kadar.

-Kazandığımız parayı nasıl harcıyoruz?

Peki sizce varsa! paramızı nasıl harcıyoruz. Cevap basit kendimizin dışında her şeye. Nasıl diyorsunuz. Çünkü çoğumuz kendimiz için değil çevremiz için yaşıyoruz. Çevremizde görsel etki yaratacak her şeyi zenginlik sayıp itibarımızı da bu çevreye oturtuyoruz.

Ben kimim?

İşte ben bu üç soruya kendimce cevap verip yine kendimce yaşayan adamım. Sonuç olarak sağlıklı zamanımın hızla azaldığını bildiğimden hayatımdan “sonra” kelimesine mümkün olduğunca az yer vermeye çalıştım/çalışıyorum. 70 yaş ve üstü insanların geriye baktıklarında yapmadıkları için en çok pişman oldukları şeyi gezmeyi ise hayat felsefem haline getirdim. Fotoğraf çekerek ise anılarıma anılar katıp her gün zenginleşiyorum. Paramı ise mümkün olduğunca çevrem nezdinde itibarımı artırmaya yönelik tuzaklara değil sadece ve sadece beni ve ailemi mutlu edecek faaliyetlere harcıyorum. Ya bundan sonra ne olacak? Yaşım artık 45. Hala parasal olarak zengin bir adam değilim. Çünkü yatırımlarımı şimdiye kadar mala değil zamana yaptım. Sağlığım hala yerinde…

Hangisi? 1-Zengin/Keşke 2: Mutlu/İyi ki 

Önümde iki seçenek var. 1: -Zengin/Keşke 2: Mutlu/İyi ki. Ben yine şimdiye kadar olduğu gibi ikincisiyle devam edeceğim. Doğru zamanlama ile ulaşım giderlerimi, gerekirse hostelleri tercih ederek yatacak yer giderlerimi düşürmeye çalışacağım. Sağlıklı yaşayabileceğim 10-15 senemi ise anılarımla zenginleşerek geçirip yaşarsam 70’li yaşlara geldiğimde tüm zenginliğimi torunlarımla paylaşacağım. Bunları niye mi yazıyorum sadece ama sadece bir kere bile olsa acaba demeniz için. Keyifli takipler diliyorum….

Dünya’nın en zengin insanları sanıldığı gibi çok malı olanlar değil çok anısı olanlardır. (S.ÇELEBİOĞLU)