- Staying at Hotel Marina Bay Sands
- Singapur Ulaşım Sistemi
- Singapur’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
- Marina Bay Çevresinde Bir Gezi
- Dünya’nın En Ünlü Bahçesi Gardens By The Bay
- Clarke Quay ve Singapur Nehri’nde Bir Gezi
- Singapur Botanik Bahçeleri
- Kızak İle Kaymanın Değişik Bir Versiyonu Skyline Luge
- Günübirlik Sentosa Adası Gezisi
- Yazın Yaptığımız Singapur Gezisi
Sanırım Yazın Yaptığımız Singapur Gezisi şimdiye kadar yaptığımız gezilerin içerisinde bilgi dağarcığımıza en çok pozitif katkıyı sağlayan geziydi.
Bu bilgilerin sizlerin hayatına da pozitif katkılar sağlayacağından emin olduğum için gezi rehberi niteliğindeki Singapur şehir devleti ile ilgili bu yazımı biz gezi yazısı tadında değil de daha çok bir makale şeklinde hazırladım.
Singapur, Asya ana karasının en güneyinde, ekvatorun sadece 137 km kuzeyinde Yalova’dan bile küçük bir ada devleti ancak dünyanın en önde gelen karizmatik finans merkezlerinden biri.
İstanbul’dan uçakla yolculuk 12 saat sürüyor. Türkiye ile 6 saat farkı var. Sıcaklık sene boyunca 26-32 derece arasında ancak nem oranı yılın 12 ayı neredeyse % 90. Ülkenin ekvatora yakın olması da bu nemli ve sıcak havayı 365 gün 24 saat sabit tutuyor. Yani 01 Temmuz saat 13:05’de sıcaklık neyse, 25 Şubat saat 23:36’da da aynı.
Türklere vize uygulamıyorlar ama Dünya’nın en pahalı şehir devleti Singapur’un para birimi Singapur Dolarının değeri hem TL ( 1 SGD=4,21 TL) (2019) hem $ karşısında devamlı artıyor. Ayrıca kullandığınız karta göre de harcamalarınız $ üzerinden yapıldığından kendi bankanıza alış verişte % 3 oranında komisyon verdiğinizi de unutmayın. En güzeli gitmeden önce Türkiye’den SGD almak. Tabii ki bu da zor çünkü sadece kapalı çarşı ya da merkez bankasından alabilirsiniz.
Sonuçta küçücük ve yoğun bir devlet de olsa çok iyi bir şehir planlamasına ve düzenine sahip. Dolayısıyla Dünya nüfus yoğunluğu en yüksek ikinci ülke (İstanbul’un 3 katı) olmasına rağmen her yer tertemiz ve her sistem tıkır tıkır işliyor.
Singapur Gezisi
Singapur’un Tarihi
1819’da İngiliz toprağı olan ada; Sir Stamford Raffles’ın buranın stratejik önemini keşfetmesiyle giderek gelişmeye başlamış. Tabii ki bu süreç çok basit olmamış.
Limanın kurulumun ilk yıllarında her yıl 200 kişi kaplanlara, 200 kişi de korsanlara yem olmuş. Adadaki son kaplan da tarihi Fullerton Oteli’nin bilardo masasının altında öldürülmüş.
1963’yılına İngiltere Singapur’u Malezya Konfederasyonuna bağlamış. 1965 yılına kadar Malezya’nın egemenliği altında yaşamışlar. O zamanlar buralar hep yağmur ormanlarıymış. Yaşayan az sayıdaki Singapurlu da balıkçılık yapıyormuş. Malezyalılar güneydeki bu küçücük adada yaşayan uzun boylu, soluk benizli ve sıska azınlığı hiç sevmiyormuş.
İngilizlerin çekilmesinden sonra Çinlilerle Malayların anlaşamaması sonucu adanın ileri gelenlerinden Lee Kuan Yew, Malezya’dan ayrılıp bağımsızlıklarını ilan etme konusunda herkesi ikna etmiş. Malaylar da bu garibanlara 1965’de işe yaramaz bu küçücük bir adayı verip kurtulmak istemişler.
Singapur ve Ekonomi
İşte o zamandan bu zamana bir mucize gerçekleştiren Singapurlular kendilerinden 50 kat daha büyük olan Malezya’dan daha zengin bir ülke haline gelmişler. Ayrıldığı dönemde kıyısında sadece tahta balıkçı kulübeleri ve balıkçı teknelerinin bağlı olduğu iskeleler olan şehir merkezinde şu an sadece devasa gökdelenler var.
Singapur, şirket gibi yönetildiğinden dolayı ülkenin kuruluşundan beri aynı parti iktidarda; zaten şimdiki başbakan da Lee Kuan Yew‘un oğlu.
Bugün Singapur, Hint Okyanusu ve Güney Çin Denizi’nin kesiştiği stratejik bir konumda yer aldığı için dünyanın en işlek limanlarından biri durumunda. Uçakta iniş vakti yaklaştığında aşağıya bakarsanız bir sürü gemi göreceksiniz. Singapur Konteyner Limanı’nda 2018 yılında 40 milyon konteyner işlem görmüş (Türkiye’nin 4 katı)
Zaten şu ünlü Marina Bay Sands Oteli’nin gözlem platformuna çıkıp denize doğru bakarsanız abartmıyorum denizi göremezsiniz. Limana yılda neredeyse 200,000 gemi giriş yapıyor düşünsenize gün başına yaklaşık 500 gemi düşüyor.
Adanın yüzölçümü yaklaşık 700 km2. 1960 yılında 600 km2 olan yüzölçümünü denizi doldura doldura 100 km2 artırmışlar. Uzmanların görüşüne göre de böyle devam ederlerse 2030 yılına kadar Singapur 100 km2 daha büyümüş olacak.
Eskiden denizi doldurmak için Malezya ve Endonezya’dan toprak alıyorlarmış. Ama bu iki ülke de Singapur’un devamlı genişlemesinden rahatsız olup toprak vermeyi kesince, Singapur Kamboçya’dan toprak ithal etmeye başlamış. Nüfusu 5,5 milyon olunca genişlemekten başka çareleri yok tabii ki.
Singapur’un Dikkat Çeken Özellikleri
-PISA Dünya Matematik birincisi, Fen Bilimleri ikincisi
-Dünya’nın en iyi ikinci ekonomisi
-Kişi başına düşen milli gelir (78,000 $)
-Dünya’nın ikinci işlek limanı, Asya’nın en iyi limanı
-Dünya’nın en iyi ikinci hava limanı ( Changi Havaalanı)
-Dünya’nın en iyi üçüncü hava yolu şirketi (Singapore Airlines)
-Dünya’nın en büyük yedinci deniz ticaret filosu
-Dünya’nın üçüncü büyük petrol işleme kapasitesi.
Singapur Ekonomik Başarısının Sırrı Eğitim
Peki, bu başarıyı nasıl sağlamışlar. Tabii ki bilime ve eğitime yatırım yaparak. Yılda bilime 2 milyar $ ayırıyorlarmış. En fazla bütçe ise eğitime (Bütçenin %20’si).
En tecrübeli bakan her zaman eğitim bakanı olurmuş. Öğretmen kalitesi çok yüksekmiş. Çünkü öğretmen adayları üniversite sınavının en başarılı üç de birlik kesimden seçiliyor ayrıca akademisyenlerce yapılan katı mülakatlar ile üniversiteye alınıyorlarmış. Zaten dikkat ederseniz son dönemde öğretmen adaylarımız da ÖSYM sınavında 1/4 kesimden alınıyor. İşte o kriter de Singapur’dan alınma…Üniversite bitirme not ortalamanız da 4 üzerinden 3,5 olmak zorundaymış.
Gelelim bizdekinin tam tersi duruma….Öğretmenlik çok rağbet görüyormuş bu nedenle okullarında derecelik öğrenciler bile öğretmen olmak istiyormuş. Çünkü maaşı çok yüksek ve meslek olarak prestijli imiş. Hatta bazı öğretmenlerin doktorlardan daha fazla para kazandığını bile söylüyorlar. Ancak her öğretmen belli kriterlere göre yıllık olarak yine akademisyenlerce değerlendiriliyor gerekirse işten de el çektiriliyormuş. Dolayısı ile eğitime yapılan yatırım direkt olarak ekonomiye yansıyormuş.
Singapur ve Çok Kültürlü Yapı
Genel olarak bakınca en takdir ettiğim konu ise ne Çinlilerin, ne Malayların, ne Hintlilerin kendilerini Çinli, Malay, Hintli olarak görmemesi. Hepsi ben Singapurluyum diyor. Ama bu durum bir asimilasyon sonucu da değil. Çünkü herkes kendi kültürünü yaşamaya devam ediyor. Resmi dairede çalışan bir Hintli sarığı veya yerel kıyafeti ile işe gelebiliyor. Hiç biri kendi yaşam tarzını değiştirmemiş, ortak bir paydada buluşmamış. Ama birlikte yaşamayı öğrenmişler. Birbirlerine saygı duyuyorlar.
Ülkede hemen her tabela 3 farklı dilde yazılıyor. En bariz örneği metrolar. Her yazıyı alt alta İngilizce, Hintçe ve Çince olarak yazmışlar. Bunca farklı etnik köken içinde bizler Avrupalı sınıfına giriyoruz ve Avrupa tipliler genel olarak Ngee diye adlandırılıyor. Ngee’ler burada çok iyi karşılanıyor.
Üstelik bu başarıyı farklı dillerde konuşan farklı etnik kimliklerle sağlamışlar. Nüfusun % 74’ünü Çin asıllılar, % 13’ünü Malaylar ve % 9’unu Hintler ancak buraya Endonezya, Vietnam, Sri Lanka, Pakistan, Nepal, Bangladeş’ten çalışmaya gelen inanılmaz bir kitle var. Tüm ağır ve riskli işlerde onları çalıştırıyorlar. Halkın % 43’ü Budist, % 15’i Müslüman, % 15’i Hıristiyan, % 4’ü Hindu, % 9’u ise Taoist ama insanların kimlik ya da inançları ile ilgili hiçbir sorun yok.
Örneğin yan yana 3 restoran/kafeden biri helal gıda satmak zorunda. Bir kapalı bayan ile mini etekli bir bayanın (genelde hanımlar sıcaktan dolayı mini etek giyiyorlar.) aynı kafede yan yana neşe içerisinde çalıştığını ya da aynı bölge farklı inançlar için yapılmış tapınakların/
Zaten ülkede Mandarince (Çin lehçelerinden bir kısmı), Malayca, Tamilce ve İngilizceyi resmi dil kabul etmişler. Temel dil tabii ki İngilizce. Ama Çince ile o kadar birleşmiş ve farklı kelimeler türetilmiş ki artık bu dile Slingish diyorlar. Konuşmaya başlayınca bir iki güne alışıyorsunuz.
Singapur ve Temizlik
Singapur hiç tartışmasız dünyanın en temiz ülkesi. Bu temizliği ikiye ayırmak lazım; insandan dolayı temizlik, doğal temizlik. Ülke kirlenmesin diye devlet ciddi ciddi uğraşıyor. Hani utanmasalar pasaport kontrolünü geçerken ayakkabılarınızı çıkarın öyle içeri girin diyecekler. Tabii ki bu turizme de olumlu katkı sağlamış. Bakmayın siz küçücük ülke olduğuna yılda gelen turist sayısı İstanbul gibi 12-13 milyon civarında. Ancak, bence temizliğin esas kaynağı doğal temizlik kaynaklı. Caddedeki arabalara veya yolun zeminine bakınca bir gariplik olduğunu anlıyorsunuz. Bakın çamur, kir demiyorum. Toz diyorum.
Öyle bir yapay görüntü ki, caddelerdeki tüm arabalar sanki o an bir galeriden çıkmış gibi. Üzerinde gerçekten bir tane bile toz yok. Kalktım park etmiş bir arabanın yanına gittim. Ciddi ciddi üzerinde bir tane toz yok. Eğildim marşpiyerlerine baktım. Orada bile bir tane toz izi yok. Hiç normal değil. Zaten lastikler o kadar temiz ve simsiyah ki söküp yeni diye rafa kaldırabilirsiniz. Bu temizlik insan elinden çıkabilecek bir temizlik değil. Çünkü Türkiye’de ben arabanızı yıkatsanız ve sadece 1 km gitseniz arabanızın altında, yanında toz toprak bir şey olur.
Yapay görünen bu durumun bence sebebi havadaki %’90 nem oranı. Hemen her gün kısa da olsa bir kere de yağmur yağıyor. Ayrıca anormal bir yeşillik var ve neredeyse hiç toprak yok. Tüm bunların birleşmesi, toz zerrelerinin havada kalmasına engel oluyor. Yani havada hiç toz yok. Ülkede toz yok. Buna ilaveten ülkede eski arabalara izin verilmiyor. 3 yaşından eski araba olmadığı için caddelere ne yağ akmış ne mazot.
Singapur’da Dikkat Edilecek Hususlar
-Vergi ve Hizmet Bedeli
Otel, alışveriş, yemek vb. ödeme yaptığınız her şeyde toplam üzerinden hizmet adı altında yasal olarak % 10 bedel alıyorlar. Sonra da % 7 devlet vergisi. Böylece tüm dükkan çalışanları size fiş kesebilmek için etrafınızda dönüyor.
-Otel Depozitosu
Burada otellere girerken baştan yaklaşık olarak çıkarken ödeyeceğiniz tutarın yarısı oranında depozito alıyorlar. Bunu da kredi kartınızdan çekiyorlar. Kartta para yoksa ya da o paraya güvenip buraya geldiyseniz yandınız. Çünkü bu para bloke ediliyor ve kullanamıyorsunuz. Parayı da çıkıştan itibaren 14 mesai günü sonra hesabınıza geçiriyorlar. Bakın burası çok önemli AMAN DİKKAT.
-Sıra
Singapur’da restoran, kafe fark etmez canınızın istediği gibi bir yere geçip oturamazsınız. Genel de bu nedenle girişlerde sıralar görürsünüz. Görevli gelip sizi oturtmadan sakın ola boş bir yere oturmaya kalkmayın. Hemen uyarı alırsınız.
-Kredi Kartı/Kartvizit
Doğu kültüründe saygı konusu bize göre çok farklı. İsim yazan kartlar sahibini temsil ediyor ve sahibinin gördüğü saygıyı görmesi gerekiyor. Alışveriş esnasında, resepsiyonda vb. kredi kartı ya da kartvizit verirken ya da alırken asla tek elle kart alıp vermeyin. Hele hele işaret ve baş parmaklarınızın arasına kartı sıkıştırıp uzatacağınıza, adamın suratına tükürün daha iyi.
Kartı iki elinizle iki köşesini tutun, baş parmaklarınız yukarıda olsun, yavaşça karşınızdakine uzatın, o da aynı şekilde iki eliyle kartı alacak. Bu kartların üzerinde kişinin adı soyadı olduğu için bir nevi tüm ailesinin şanı şerefini temsil ettiği düşünülmekte. Bunu duyunca hakikaten çok güldüm. Çünkü bizde kredi kartı kişinin ailesini değil borcunu temsil ediyor.
-Klima
Yeri gelmişken buraya ince, açık renk, yazlık kıyafetler ile gelin ancak hem uçak hem burası için yanınızda birer adet mevsimlik bir şey alın. Çünkü burada hoşunuza gitmeyecek en büyük sorunlarından biri klima sorunu. AVM, otel, metro, taksi vb. aşırı soğuk. Otel odasından çıktığınızda klimalar kartsız olarak otomatik devreye giriyor. Ya da klimaları kapatamıyorsunuz. Yani anlayacağınız burada iki mevsim var. Yaz ve Kış. Dışarısı hep yaz, içerisi hep kış. Sıcaktan soğuğa terli terli girip çıkmak son derece dikkat edilmesi gereken bir durum. Hasta olmanız an meselesi.
-Vantilatörler
Resimde gördüğünüz dev vantilatörlerden merkezde bir çok yerde var. Bunlar ile açık havada etrafı soğutmaya çalışıyorlar. Etkili olduğunu da söyleyebilirim. Ama çantalarınıza falan dikkat edin uçup gitmesin.
-Yağmur
Ani başlayan devamlı yağmurlara karşı da hazırlıklı olun. Yanınızda her zaman bir şemsiye bulunsun.
-Prizler
Malesef prizlerimiz aynı değil, gitmeden önce mutlaka dönüştürücü alın.
Singapur ve Yasaklar
Ülkede her şey yasak. Bu durum artık slogan haline gelmiş. Hediyelik eşyalarda, buzdolabı magnetlerinde, tshirtlerde “Singapore is a FINE city” sloganını görüyorsunuz.
• Uyuşturucu satmanın cezası ise idam. Turist olarak gelince ülkeye girerken bir kağıt doldurmanız isteniyor. Kişisel bilgilerin yanı sıra büyük harflerle yazılmış: “uyuşturucu madde taşımanın cezasının ölüm olduğunu kabul ediyorum.” ibaresi var, altını imzalıyorsunuz.
• Kuşlara yem vermek yasak. Cezası 500 SGD. Çünkü yere attığın yem yenmezse yerde kalır ve pislik olur.
• Yere tükürmek, çöp, izmarit atmak yasak. Cezası 1000 SGD. Sakın yere tükürmeyin veya izmarit atmayın, kimse görmez demeyin bütün şehir 24 saat kameralarla izleniyor. Cezalar çok ağır, bir de televizyondan teşhir ediyorlarmış.
• Sokakta sigara içmek yasak. Cezası 500 SGD. Çünkü külü düşer, izmariti atılır. Zaten kapalı yerlerde de yasak. Sigara pahalıdır diye yanınızda birkaç paket götüreyim demeyin, arama yaparlarsa yüksek vergi cezası var.
• Bisikleti yanlış park etmek. Cezası 500 SGD.
• Sokakta sakız çiğnemek yasak. Bir kere çiğner yere atarsın kaldırım kirlenir, bu ilk akla gelen. Bir de şöyle bir hikâye anlatılıyor. Singapur metrosunda tren ile istasyon cam bir bölümle ayrılmış durumda ve bu cam ayıraçlarda kapılar var. Trenin kapıları ayıraçların kapıları ile aynı hizaya geliyor ve aynı anda açılıyor, bizde böylece trene binebiliyoruz. Delinin biri gitmiş bu kapıya sakız yapıştırmış.
Kapı kapanınca sensörler kapının kapandığını anlamamış. O nedenle tren hareket etmemiş. Fiziksel olarak kapı kapalı olduğundan da 40 tane akıllı saatler boyunca olayın nedenini çözememiş. O tren hareket etmeyince hiçbir tren hareket edememiş. Ülkedeki taşımacılığın % 60’ını yapan metro bir gün boyunca kilitlenmiş, kimse işe gidememiş, hayat durmuş. Ondan sonra da devlet iyice sakız düşmanı olmuş.
Singapur Ulaşım Sistemi
Singapur gezisi sırasında en çok dikkatimizi ulaşım sisteminin mükemmelliği çekti. Üstelik İstanbul’un 3 katı bir nüfus yoğunluğa sahip olmasına rağmen trafik yok.
Öncelikle muhteşem bir metro sistemine ve bunu tamamlayıcı bileşenlere sahip. Bu kapsamda tüm sistemi en iyi şekilde kullanabilmeniz için ayrı bir yazı hazırladık.
Singapur ulaşım sisteminin genel prensiplerini, araba sahibi olabilme ve kullanımını, Singapur Changi Havaalanı (SIN)’ndan şehir merkezine geliş ve gidişi, Singapore Tourist Pass (STP) kullanımını, MRT (Mass Rapid Transit) Sistemini, otobüs ve taksi kullanımını detaylı bilgi ve fotoğrafları ile Singapur Ulaşım Sistemi başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Singapur’da Gezilecek Yerler
Singapur gezisi kapsamında Marina Bay, Gardens By The Bay ve Clarke Quay ve Singapur Nehri tek tek ele alınıp planlanması gereken Singapur’un güzel semtleri. Yaptığım gezileri linkleri ile birlikte anlatmaya çalıştım.
-Marina Bay
Marina Bay için “Singapur’un Vitrini” ifadesi oldukça uygun bir ifade.
Bu nedenle de Singapur’un son 30 yılda geldiği noktayı yakalayabilmek adına Marina Bay çevresinde bir tur atmak bence bu küçük ama zengin şehir devletini anlayabilmek için yapacağınız programın ilk ayağı olmalı.
Finans Bölgesi ile birlikte Singapur’un en ikonik otellerini, gökdelenlerini ve cazibe merkezlerini ihtiva eden bölgenin gerçek ününü ise Marina Bay Sands Oteli ile sağladığını da kabul etmemiz gerekiyor.
Bunun dışında yan yana 2 kirpiye benzeyen muhteşem tiyatro ve konser binalarını (Esplanade-Theatres on the Bay) ve Makansutra Gluttons Bay bölgesini ihtiva eden herkesin rahatça gezip yemek yiyebildiği Esplanade, Singapur’un efsanevi sembolü haline gelen Merlion’un bulunduğu Merlion Park, hem önü ve üstü açık restoranların hem de alışveriş yapabileceğiniz lüks dükkanları ile One Fullerton, sıklıkla çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan sıra dışı ve zarif Clifford Meydanı (Clifford Square), The Promontory ve Bayfront, Dünya’nın ilk sanat-bilim müzesi ArtScience Museum, 2011 yılında da Dünya’da en iyi ulaştırma yapısı seçilen Helix Bridge, Asya’nın en büyük, Dünya’nın ise en büyük dönme dolaplarından biri olan Singapore Flyer ve Dünya’nın en büyük yüzen stadı The Float at Marina Bay bölgenin öne çıkan çekim merkezleri.
Marina Bay ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Marina Bay Çevresinde Bir Gezi yazımızda bulabilirsiniz.
-Gardens By The Bay
Dünya’nın en ünlü bahçesi Gardens By The Bay gezip görenler için farklı bir şey ifade etse de benim görüşüme göre Pisa Matematik Birincisi, Fen Bilimleri İkincisi olan bir ülkenin suni de olsa iklim değişikliğine dikkat çekmeyi amaçladığı bir cazibe merkezi aslında. Ya da daha değişik bir anlatımla çoğumuzun gördüğü “Body Worlds” sergilerinin bitkisel boyutu belki de..
Diğer taraftan söz konusu park, Singapur’u “BAHÇEŞEHİR” yaklaşımından “BAHÇEDEKİ ŞEHİR” konseptine dönüştürmeyi amaçlamış.
Dünya Bahçeleri, Dünya’nın en büyük desteksiz serası içerisinde bulunan Cloud Mountain ve Yağmur Ormanı (Cloud Forest), 80 ülkeden daha önce görmediğiniz bitki çeşitlerinin sergilendiği Çiçek Serası (Flower Dome) ve elektronik fotosentez yapan Supertree Grove, üzerinde gezilen OCBC Skyway, Dünya’nın en iyi ses ve ışık şovlarından biri kabul edilen OBSC Garden Rhapsody Sound and Light Show ve Yusufçuk Köprüsü (Dragonfly Bridge) parkın öne çıkan çekim merkezleri.
Gardens By The Bay ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Dünya’nın En Ünlü Bahçesi Gardens By The Bay başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
-Clarke Quay ve Singapur Nehri
Singapur’un modern yüzünü değil de 200 yıllık tarihi görmek isterseniz Clarke Quay ve Singapur Nehri’nde Bir Gezi yapmanız gerek.
Clarke Quay geçmişte Singapur’un tarihi limanıymış. Adını 1873-1875 tarihleri arasında Singapur ve Boğazlar Valisi olarak görev yapan Sir Andrew Clarke’den almış.
Singapur Nehri ise Alexandra Kanalı’ndan başlayarak güneydeki Marina Bay’e kadar uzanan 3 km uzunluğunda bir nehir. Bir diğer anlatım ile Singapur’un 200 yıllık tarihini görebileceğiniz yer.
Fullerton Meydanı (Fullerton Square) ile İmparatoriçe Parkı (Empress Lawn)’nı birbirine bağlayan Cavenagh Köprüsü (Cavenagh Bridge), daha çok ticaret ve maneviyat temalarına odaklanılmış Asya Medeniyetleri Müzesi (Asian Civilisations Museum), Singapur Nehri’nin Clarke Quay ile birlikte diğer eski önemli limanı Bot Rıhtımı (Boat Quay) bölgenin öne çıkan çekim merkezleri.
Clarke Quay ve Singapur Nehri ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Clarke Quay ve Singapur Nehri’nde Bir Gezi başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
-Chinatown
Renkli Peranakan Evleri ve çok sayıda tarihi tapınakları ile Chinatown Singapur’da değişik kültürleri tanımak için en doğru ve keyifli yer. Singapur’da yaşayan Çin asıllılar, ana vatanlarında yaşayan insanlardan farklı fiziksel özelliklere sahip. Singapurluların gözleri daha iri, boyları çok daha uzun.
Bir de düzgün beslenmeden kaynaklı fiziksel bir güzellik var. Singapurlular da “güzel Çinli” kategorisinde değerlendirilebilecek arkadaşlar. İşte o vatandaşların yaşadığı Chinatown; Kreta Ayer, Telok Ayer, Tanjong Pagar ve Bukit Pasoh olmak üzere dört ana bölgeye ayrılmış durumda. Ancak, alışveriş için genel olarak Smith, Pagoda ve Temple Sokaklarını merkez olarak kabul edebiliriz.
Buranın bence ünlü olmasının sebebi tüm sembolik ibadethane ve tapınakların burada olması. Bir Budist tapınağı olan Tooth Relic Temple, ülkenin en eskileri 1827 yılında inşa edilen Hindu tapınağı Sri Mariamman ve 1826 yılında inşa edilen Masjid Jamae (Chulia) bölgenin öne çıkan çekim merkezleri. İnanın hepsi aynı mahallede neredeyse yan yana. Ancak hiçbir sorun yok. Burası bayağı kalabalık bir yer. Hani Eminönü Tahtakale havası var.
Fotoğrafta görmüş olduğunuz iki tarafında Lord Muruga ve Lord Krishna’nın bulunduğu 6 katlı tanrılarla donatılmış anıtsal kuleye Hindular “Gopuram” diyor.
Buraya Downtown Line (Mavi Hat) ve North East Line (Mor Hat) üzerinden Chinatown Metro İstasyonu’nda inerek ulaşabilirsiniz.
-Orchard Road
Singapur’un en işlek ve meşhur caddesi. Bizim Bağdat Caddesinin 30 dan fazla alışveriş merkezi olanı. Caddenin kendisi için tek başına dünyaca ünlü bir alışveriş merkezi demek mümkün çünkü neredeyse tüm cadde üzerinde karşılıklı ve yan yana alışveriş merkezleri var.
Bu alış veriş merkezleri de hem yan yana hem karşı karşıya bir birine bağlı. Yani neredeyse hiç dışarı çıkmadan tüm alışveriş merkezlerini gezmeniz mümkün. Dolayısı ile caddede karşıdan karşıya geçmek için çok fazla yaya geçidi yok. Zaten ülkede üst geçit yok.
Bu nedenle karşıdan karşıya geçebilmek için alışveriş merkezine girip karşıya geçişi bulmanız lazım. Kolay gibi görünüyor ama biz üç kişi olduğumuz halde bayağı zorlandık. En önemli alışveriş merkezleri ise Plaza Singapura ve Takashimaya Singapore.
Tabii ki cadde bundan ibaret değil. Cadde boyunca bizim Bağdat Caddesi benzeri ünlü tasarım butikleri, lüks restoranlar ve eğlence seçenekleri mevcut. Yemek ve kalacak yer fiyatları açısından da yine pahalı ama Marina Bay’e göre çok daha insaflı.
Burum da doğal olarak hem Singapurlu hem de turist gençleri 2 km uzunluğundaki bu ünlü caddeye itiyor. Oldukça canlı diyebileceğim eğlenceli bir ortam sizi bekliyor. Eğer caddeyi gezmek istiyorsanız Orchard Road Metro İstasyonu’nda inin Dhoby Ghaut Metro İstasyonu’ndan gideceğiniz yere dönün. Bu iki duraklık mesafenin yürüyerek çok hoşunuza gideceğinden eminim. Buraya North South Line (Kırmızı Hat) üzerinden Orchard Metro İstasyonu’nda inerek ulaşabilirsiniz.
Singapur’a Yakın Gezilecek Yerler
Singapur Botanik Bahçeleri ve Sentosa Adası Singapur merkezinden kısmen uzak ancak ulaşımı kolay tek tek ele alınıp mutlaka gezilmesi gereken harika yerler. Yaptığım gezileri linkleri ile birlikte anlatmaya çalıştım.
-Singapur Botanik Bahçeleri (Singapore Botanic Gardens)
160 yıllık tarihiyle Singapur denilince ilk akla gelen cazibe merkezlerinden biri Singapur Botanik Bahçeleri. Buradaki çiçeklerden bazıları sadece geceleri koku saldığından parkı gece bile ziyaretçilere açık tutuyor.
Burası 1859 yılından beri Dünya’da botanik biliminin en önemli bir kaç merkezinden biri. Diğer taraftan botanik alanında eğitim, öğretim ve hatta üretim yapılan önemli bir merkez.
1965 yılında Singapur bağımsızlığını kazanınca bu parkın uzmanları ülkenin “Bahçe Ülke” olması konseptini buradan yönetmişler.
Halihazırda UNESCO Dünya Mirası listesindeki tek tropik, üçüncü botanik park. 2013 yılında ise Asya’nın en güzel parkı seçilmiş.
Ekolojik Bahçe (Eco-Garden), Yeşillik Bahçesi (Foliage Garden), Palmiye Vadisi (Palm Valley), Senfoni Gölü (Symphony Lake), Shaw Vakfı Senfoni Sahnesi ve Ulusal Orkide Bahçesi (National Orchid Garden) parkın öne çıkan çekim merkezleri.
Singapur Botanik Bahçeleri ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Singapur Botanik Bahçeleri başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
-Sentosa Adası
Singapur’da sakin bir kumsal günü geçirmek, eğlenmek ya da sadece eğlenen insanları izlemek istiyorsanız gideceğiniz yer bizim de çok sevdiğimiz Sentosa Adası’dır.
Sadece eğlence ve gösteri amaçlı olarak inşa edilen Sentosa Adası, insan yapımı bir ada su üzerine yapılmış Dünya’nın en büyük ve her halde en çok kazandıran yatırımlarından biri.
Bunun dışında adanın güney sahilinde toplam 3,2 km uzunluğunda 3 adet de plaj var.
Palawan Adası (Palawan Island) ise aynı zamanda Asya Anakarası En Güney Noktası (The Southern Most Point Of Continential Asia) olarak kabul ediliyor.
Üniversal Stüdyoları Singapur (Universal Studios Singapore), Siloso Plajı (Siloso Beach), Palawan Plajı (Palawan Beach), Palawan Adası (Palawan Island) ve Skyline Luge adanın öne çıkan çekim merkezleri.
Sentosa Adası ile ilgili tüm detaylı bilgi ve fotoğrafları Günübirlik Sentosa Adası Gezisi başlıklı yazımda bulabilirsiniz.
Singapur’da Alışveriş
Artık biraz da alışverişten bahsedelim. Singapur, çok pahalı. Zaten Dünya’nın en pahalı şehri. Yeme içme, otel, temel ihtiyaçlar aklına gelebilecek her şey pahalı.
Durumu anlamanız için elma fiyatlarına bakabilirsiniz.
Ülkede toplam çok büyük diyebileceğim 70 avm var. Hatta ülke için BM’ye bağlı tek avm diyorlar. Singapurlular ve çevre ülkeden gelen turistler alışverişi çok sevdiklerinden olsa gerek sürekli kalabalık.
En ünlü alışveriş merkezleri Marina Bay’de Marina Bay Sands Oteli’nin altındaki The Shoppes at Marina Bay Sands ve Orchard Road üzerinde bulunan Plaza Singapura ve Takashimaya Singapore. Bu arada dikkatimi çekti. Avmlerde, metro istasyonlarında oturmanız için koltuk yok. Bunun amacı sanırım yorulursanız bir kafeye oturmanız.
Singapur’un genel indirimi temmuz-ağustos aylarına denk geliyor. Bu zaman da çevre ülkelerden gelenleri özellikle de Taylandlıları arkadaşların hepsini burada görebilirsiniz. Eşimde buradaki indirimlerde içeride her şeyin kapış kapış gittiği bir ortamda aldığı yazlık ayakkabıyı 5 senedir giyiyor. O kadar da kaliteli ve şık ürünler yani. Size ne alacağınızı değil ama bu indirimleri kaçırmamanızı önerebilirim.
Biraz daha uygun hani Tahtakale havası arıyorsanız gideceğiniz yer Çin Mahallesi Chinatown. Burası bayağı kalabalık bir yer. Her şey çok ucuz ama kalitesiz. O yüzden buraları gezin ama kaliteli bir şeyler almayı beklemeyin.
–Vanda Miss Joaquim Kolye
Eğer orijinal bir şeyler arıyorsanız size tavsiyem Ulusal Orkide Bahçesi (National Orchid Garden). Burada bulunan ziyaretçi merkezinde çok güzel sembolik orkidelerin betimlendiği anlamlı hediyeler var. Hediye ya da kullanmak için aksesuar alacaklara mutlaka bu merkezi görmesini tavsiye ederim.
Özellikle Singapur’un milli çiçeği olarak sembolize edilen Vanda Miss Joaquim görünümlü kolyelerden kendinize ya da çok sevdiğiniz arkadaşlarınıza alabilirsiniz. 28-30 SGD değerindeki bu kolyelerin herkes için unutulmaz birer anı objesi olacağına eminim.
-TWG Tea
Diğer bir orijinal hediye de Türkiye’de olmayan TWG Tea. Dünyaca ünlü TWG Tea çay firması 2008 yılında Singapur’da kurulmuş. Lüks diyebileceğim tüketime yönelik üretim yapıyor. Firma dünya üzerinde üretilen tüm çaylara havi 800 çeşitten fazla ürüne sahip. Ürünler genelde çok pahalı. Örneğin Gold Yin Zhen adlı ürünün (24 ayar altın kaplı çay taneleri) 50 gramlık paketi 850 SGD.
Fotoğrafta gördüğünüz satış mağazası The Shoppes at Marina Bay Sands TWG Tea. Burası hem butik satış yapan hem de çay içebileceğiniz ender TWG Tea mağazalarından. Genel olarak hediyelik eşya olarak görüldüğünden mağaza çok fazla iş yapıyor. Görmüş olduğunuz sarı paketler en uygunu. İçinde 15 poşet çay bulunan kutuyu 25 SGD fiyata kapış kapış satıyorlar. İnanılmaz güzel bir çay mutlaka tavsiye ediyorum.
Singapur’da Ne Yenir? Nerede Yenir?
Singapur oldukça turistik ve eğlenceye açık bir yer olduğu için restoran ve yemek çeşitleri bakımından da oldukça zengin. Burada değişik bir şeyler tatmak için bir çok seçenek bulunuyor. Bu nedenle de bu başlık altında deneyimlerimizi özetlemek yerine ayrı bir yazıda genişçe yazmayı tercih ettim.
Singapur’da deneyimlediğimiz mekanlar ve tatlar ile ilgili detaylı tüm bilgi ve fotoğrafları Singapur’da Ne Yenir? Nerede Yenir? başlıklı yazımda okuyabilirsiniz.
Singapur’da Nerede Kalınır?
Tabii ki ilk aklınıza gelen yer Marina Bay’ın daha doğrusu Singapur’un simgesi Marina Bay Sands Oteli.
Maliyeti 5,5 milyar $. Binanın tepesindeki infinity pool ve observation desk ile ünlü. Yalnız bu bölümlere ücretsiz girebilmek için otelde kalmanız gerekiyor. Eğer buraya gelirseniz mutlaka burada kalın çünkü etraftaki otellere göre sanıldığının aksine pek bir fiyat farkı yok. Bu otelde kaldığınız takdirde yaşayacaklarınız ile ilgili tüm bilgi ve fotoğrafları Staying at Hotel Marina Bay Sands başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
-Marina Mandarin Oteli
Ancak benim gibi tüm zamanımı havuzda geçirmek istemiyorum (gördüğünüz Marina Bay Sands Oteli fotoğrafları dahil) fotoğraf çekmek için Singapur’u da gezmem lazım diyorsanız o zaman otelin karşısındaki otellerden Marina Bay’ı görecek şekilde üst katlarda balkonlu bir oda tutmanız lazım. Seçim tabiî ki size bağlı.
Bu kapsamda bizim tercihimiz neredeyse Marina Bay Sands Oteli ile aynı fiyatlı olasına rağmen 5 yıldızlı Marina Mandarin oldu.
Gelmeden önce oteli tercih nedenimizi açık olarak yazıp Marina Bay’i net gören ve üst katlarda bir oda isteğimizi tam olarak karşıladılar.
Fiyatlara gelince gördüğünüz manzaraya sahip 3 kişilik odamızın geceliği 580 SGD. Kahvaltı için kişi başı 50 SGD yani 150 SGD ekstra isteniyor ki otel fiyatı ile kıyaslandığında oldukça yüksek bir ücret tuttuğundan biz tercih etmedik. Bu çerçevede 4 gece kaldığımız bu otelde ben de istediğim şartlarda fotoğraf çekme imkanına sahip olduğum için otelden oldukça memnun kaldım.
Ayrıca çıkış günümüzde otelden çıktıktan sonra bile uçak saatimiz geç vakitte olmasına rağmen bavullarımızı emanete almaları ve havuza girmemize izin vermeleri ise ayrıca memnuniyet vericiydi.
Memnun kalmadım tek konu bölgede genel olarak uygulandığını duyduğum daha önce hiçbir yerde görmediğim bir uygulamaydı. Burada otellere girerken baştan yaklaşık olarak çıkarken ödeyeceğiniz tutarın yarısı oranında depozito alıyorlar. Bunu da kredi kartınızdan çekiyorlar. Kartta para yoksa ya da o paraya güvenip buraya geldiyseniz yandınız. Çünkü bu para bloke ediliyor ve kullanamıyorsunuz. Parayı da çıkıştan itibaren 14 mesai günü sonra hesabınıza geçiriyorlar. AMAN DİKKAT.
Singapur Gezisi-Değerlendirme
Singapur; gerek teknoloji kullanımı, gerekse eğitim ve kültür seviyesi ile çok güzel bir şehir devleti. Genel Avrupa anlayışından ayrıldığı bir çok yönü var ve günümüzde tüm bu yönler değerlendiriliyor. İnsanların da davranışları aynı bizim insanımız gibi. Sıcak ve doğal.
Bu nedenle Singapur’a giderseniz yemekler dışında hiç yabancılık çekmeyeceksiniz. Yaz ya da kış arasında sıcaklık farkı yok. Tek sorun Singapur’un çok pahalı olması. Ancak, ne olursa olsun buraya sakın 1-1,5 gün uğrayan turlar ile gelmeyin. Çünkü Singapur bundan çok daha fazlasını hak ediyor.
Ben de Singapur gezisi kapsamında önemli gördüğüm hususları sıkmadan geniş kapsamlı linkler ile birlikte anlatmaya çalıştım. Kullanacaklar için umarım yararlı olmuştur. Bu güzel şehir için 4 günün ideal olduğunu düşünüyorum.
Singapur ile ilgili diğer yazılarımız için Singapur Gezi Rehberi‘ne bakmayı unutmayın. Sağlıcakla Kalın.